1 Aralık 2012 Cumartesi

Büyük Torino...


IL GRANDE TORINO



İtalya’da sırada ki derbi Turin Derbisi…

1940’lı yılların efsane takımı İl Grande Torino yani Büyük Torino, 3 Mayıs 1949’da Benfica deplasmanından dönerken uçağın Superga’ya çakılması ile İtalya Futbol tarihinin en büyük trajedisine konu olmuştu. İtalyan futbolunun unutulmaz efsanelerinden biri olan Valentino Mazzola yönetiminde ki takımdan geriye sadece sakatlığı sebebiyle kadroda yer almayan Sauro Toma kalmıştı. Beş sezon boyunca sahasında tek bir maç dahi kaybetmeyen ve üst üste üç kez şampiyon olan Torino takımının yaşadığı bu faciadan sonra sahneyi şehrin diğer takımı yani Juventus devralıyordu. İki ekip arasında oynanan karşılaşmalarda ve şampiyonluk sayılarında Juventus’un bariz bir üstünlüğü bulunsa da şehrin gerçek büyüğü her zaman tartışma konusu olmuştur…

Ligde ki namağlup serisi yine bir derbi olan İtalya derbisinde İnter’e karşı bozulan Juventus için o karşılaşmadan sonra ya yeni bir seri yakalayacaklarını ya da bu mağlubiyetin getireceği motivasyon bozukluğuyla üst üste kayıplar yaşayacaklarını beklediğimi söylemiştim. İnter mağlubiyeti ardından önce şampiyonlar liginde Nordsjaelland’a dört ardından ligin zayıf ekibi Pescara’ya altı gol birden atarak serinin bozulmasının çok önemli olmadığını kanıtladılar. Ne var ki kulübün hedefleri arasında şampiyonlar liginde de final oynamak olunca ligde önce tek kale oynadıkları karşılaşmada Lazio kalecisi Marchetti’ye takılıp golsüz berabere kaldılar ardından da geçen hafta sonu Milan karşısında tartışmalı bir penaltı golüyle 1-0 mağlup oldular. Penaltı kararının haksızlığına katılırım ancak Milan gibi savunması sorunlu bir rakibe karşı gol bulamamaları hatta doğru düzgün pozisyona da girememeleri anlaşılır gibi değil…

Torino ise Roma mağlubiyeti sonrası sahasında ağırladığı Fiorentina karşısında iki kez öne geçmesine rağmen sahadan beraberlik ile ayrıldı. Santana ile farkı ikiye taşıyabilecekleri önemli bir pozisyonda kaleci Viviano’ya takıldılar. Fiorentina’dan kiralık Cerci performansıyla Fiorentina sol kanadını adeta dağıttı. Son haftalarda Lazio, Napoli, Roma ve Fiorentina gibi güçlü ekipler ile üst üste karşılaşan ve bu karşılaşmalardan en az hasar ile çıkmayı başaran Torino’da sezon başında ki sakatlığından sonra iyileşerek düzenli forma giymeye başlayan Ogbanna ile Glik savunmada neredeyse sıfır hata ile oynuyorlar ve takımın başarısında bu iki oyuncu başroldeler. TD Ventura hafta içi oynanan kupa karşılaşmasına derbiyi düşünerek genç oyunculardan kurulu bir kadro çıkarmıştı. 

Çarşamba günü şampiyonlar liginde grubun son karşılaşması için Shakhtar deplasmanında ter dökecek Juventus’un son dönem gol konusunda ki sıkıntısına Torino’nun başarılı savunma yapısı eklenince derbi için en makul seçenek 2, 5 gol altı bahsi kanımca. Şu da var ki bu sezon oynanan İtalya derbileri, Milano derbisi hariç 3, 5 gol üstü skorlarla sonuçlandı. Bu sebeple miktarı düşük tutuyorum. Üst bahsi düşünenlere ise 3, 5 gol üstü skorla sonuçlanan dört derbiden üçünün 3-1’lik skorla sona erdiğini, Roma derbisinin de son dakika golüyle 3-2’ye taşındığını hatırlatarak 3-1 ‘lik skor bahsini denemelerini öneriyorum. Bu sadece bir hatırlatma olmakla birlikte benim bahsim 2, 5 gol altından yana…


23 Kasım 2012 Cuma

21. Sicilya Derbisi...




İtalya derbisi, Milano derbisi, Roma derbisi ve Genoa derbisi derken sıra Sicilya Derbisi’nde…

1961 – 62 sezonunda efsane isim Metin Oktay’ın Palermo’ya transfer olduğu sezonda başlayan Sicilya derbilerinde iki ekip Seri A’da 21.kez karşı karşıya gelecekler. Bugüne kadar oynanan karşılaşmalarda Palermo altı kez kazanma başarısı gösterirken Catania bir fazla galibiyet sayısı ile sahadan ayrılan taraf oldu. Yedi kez de taraflar eşitliği bozamadılar. İki ekip arasında Palermo’nun sahası Renzo Barbera’da oynanan son derbi 1-1’lik skorla sona ermişti…

Sicilya derbisi denince ilk akla gelen 2006-2007 sezonunda oynanan ve Palermo’nun 2-1’lik üstünlüğü ile sona eren karşılaşma geliyor insanın aklına. Maçın ardından çıkan olaylarda bir polis memuru ölmüş, onlarca taraftarda yaralanmıştı. Bu karşılaşmanın ardından haftalarca Seri A’da oynanan hiçbir karşılaşmaya taraftar alınmamıştı.

Yine Sicilya derbisi deyince akla ilk gelenlerden biri de kaybeden takımın teknik adamının koltuğunu da kaybetmesi. Hafızamda  yakın tarihten 2009 yılında 1-1’lik karşılaşma sonrası Walter Zenga’nın, 2012 yılında da 4-0’lık sonuç sonrası Serse Cosmi’nin, Palermo başkanı Zamparini tarafından kovulmaları var.
13.haftası geride kalan Seri A’da Palermo 11 puanla 16.sırada yer alırken Catania 19 puanla 7.sırada bulunuyor. Ev sahibi ekip son karşılaşmasında Bologna deplasmanında 3-0 kaybederken kaleci Ujkani, defans Labrin ve orta saha oyuncusu Barreto gördükleri kırmızı kartlarla cezalı duruma düştüler. Bu üç oyuncunun dışında sakatlıkları devam eden Abel Hernandez ve Mantovani’de derbide forma giyemeyecek diğer isimler olacaklar. Bologna deplasmanına götürülmeyen Miccoli bu karşılaşmada sahada olacak. Catania ise son karşılaşmasında Chievo’yu bir önceki karşılaşmada yedek kalan orta saha oyuncusu Almiron’un attığı iki golle mağlup etti. Takımda uzun süreli sakatlar Keko, Augustyn ve Sciacca dışında Biagianti’nin sakatlığı bulunuyor…

Palermo takımı Gasperini yönetiminde daha derli toplu defans yapabilen bir takım kimliğine bürünürken ligin ilk haftasında aldıkları Napoli mağlubiyeti dışında sahalarında kaybetmediler ancak karşılaştıkları rakiplere bakınca da o dönem sıkıntılı bir süreç içerisinde bulunan Milan dışında dişe tırnağa dokunur bir rakip bulunmuyor. Catania’da ise sezon başında  Montella’dan devraldığı takım üzerinde çok fazla oynama yapmayan Rolando Maran şimdiye kadar başarılı oldu diyebiliriz ancak tek handikapları henüz deplasmanda kazanamamış olmaları. Büroların verdikleri oranlara bakınca da  bu iç-dış saha performanslarının etkili olduğunu görüyoruz. Ayrıca iki ekip arasında oynanan geçmiş müsabakalarda deplasman takımlarının sadece üç kez sahadan gülerek ayrılan taraf olması da oranların belirlenmesinde etkili olmuş. Bir nevi doğru bir yaklaşım olsa da şahsi fikrim bir-iki oyuncusu dışında Seri A’ya yakışmayan kadrosu olan Palermo’nun daha komplike bir takım olan Catania karşısında çok daha yüksek oranları hak ediyor olmasıydı ya da bir başka deyişle karşılaşmanın favorisinin konuk ekip olması gerekiyordu. Bununla birlikte geçen hafta Cenova derbisinde gördük ki derbilerde maç önü değerlendirmeleri ile maç sonunda tabelada yazanlar tamamen ters orantılı olabiliyor. Sonuç her ne olursa olsun doğruyu yaptığıma inanıyor ve Sicilya derbisinde de büroların aksine Catania’nın favori olması gerektiğini söylüyorum. İçimden bir his inatla Palermo kazanacak dese de iki ekibin futbol yapılarını karşılaştırdığımda mantığım konuk ekibi işaret ediyor.

Palermo: Benussi, Munoz, Von Bergen, Donati, Morganella, Rios, Kurtic, Garcia, Ilicic, Brienza, Miccoli

Catania: Andujar, Alvarez, Spolli, Legrottaglie, Marchese, Izco, Lodi, Almiron, Bergessio, Gomez, Barrientos

17 Kasım 2012 Cumartesi




Derby della Lanterna (Cenova Derbisi)

 Cenova şehrinin doğu yakasında yaşayanların desteklediği Genoa  ile batı yakasında yaşayanların desteklediği  Sampdoria'nın futbol rekabetidir. Her iki kulüp de maçlarını Stadio Luigi Ferraris'te oynamaktadır. İtalya için en büyük derbi hangisidir diye sorulsa buna çokları Milan-İnter ya da Roma-Lazio derbileri diye cevap verir ancak İtalyanlar için derbilerde bir en kavramı kullanılacaksa bu içerdiği saha dışı şiddet olayları nedeniyle Genoa derbisidir. Öyle ki Sampdoria tarafatarlarının toplu halde yemek yedikleri lokali maçtan önce basan Genoalılar Sampdoria taraftarlarından birini silahla öldürdüler onlarcasını da ağır yaralayarak tarihe “Liguria baskını” olarak geçen kanlı gecenin mimarı oldular. Sampdorialılar uzunca süre olayın şokundan kurtlamadılar ancak 1995 yılında bir Milan deplasmanında dövülerek öldürülen Genoa taraftarı Vincenzo Spagnolo’nun ardından, intikamımızı aldınız ve teşekkürler Milan yazılı pankartlar açtılar. Liman kenti Cenova’da İtalya’nın en büyük dördüncü taraftar kitlesine sahip Genoalılar Liman İşçilerini temsil ederken Sampdoria patronların takımı olarak biliniyor. Kuruluşlarında İngiliz izleri taşıyan iki ekibin mücadelelerinde de sahada İtalyan futbolu izlerken tribünde İngiliz taraftarlar var hissine kapılırsınız….

Çok değil bundan iki sezon önce Sampdoria ligin bitimine üç hafta kala ligde kalma mücadelesi verirken Genoa, rakibini 2-1’lik skorla mağlup ederek Seri B’ye gitmesine yardımcı olmuştu. O sezon küme düşen Sampdoria’nın bir önceki sezon ligi dördüncü sırada tamamlayarak şampiyonlar ligi ön elemesi oynadığını, deplasmanda 3-1 yenildiği Werder Bremen’i sahasında Pazzini(2) ve Cassano’nun goleriyle 3-2 yenmesine rağmen turu geçmeyi başaramadığını da bir dip not olarak hatırlayalım…

Bugüne dönecek olursak son yedi karşılaşmasında sahadan mağlubiyetle ayrılan Sampdoria’da son Palermo yenilgisi sonrası teknik direktör Ciro Ferrara taraftarların gazabına uğradı. Sezon başında ki takımdan şimdilerde eser yok. Orta alanda ki önemli isimlerinin sakatlıklarının ardından takıma dönmesi sonrası bu kez de hücum hattında önemli eksiklere sahipler. Palermo karşısında rakip kaleye karşı tek bir pozisyona dahi giremeden mağlup olmuşlardı. Genoa ise 4-2’lik Roma yenilgisi sonrası teknik adam değişikliğine gitmiş De Canio yerine Del Neri’yi göreve getirmişti. Del Neri ile çıkılan dört karşılaşmada da mağlup oldular. Son Napoli karşılaşmasında iki kez öne geçmelerine rağmen sahadan 4-2’lik mağlubiyet ile ayrıldılar.

Derbide iki ekibinde acil olarak galibiyete ihtiyacı var. Bu da ateşli bir derbinin yine bizleri beklediğini gösteriyor. Karşılaşma için bir çok bahsim olacak ancak burada öne çıkaracağım seçim Borriello’nun da dönüşüyle daha etkili olacağını düşündüğüm ve rakibinden daha iyi durumda olan Genoa’nın kazanması olacak. Karşılaşmada kırmızı kart olur ve Gastaldello sarı kart görür bahisleri de benim için önemli sayılan bahisler arasında…

Sampdoria: Romero, De Silvestrei, Gastaldello, Rossini, Costa, Munari, Maresca, Obiang, Poli, Krsticic, Icardi

Genoa: Frey, Samprisi, Granqvist, Bovo, Moretti, Jankovic, Toszer, Kucka, Antonelli, Immobile, Borriello

Sampdoria’da Berardi, Maxi Lopez, Pozzi ve Eder sakatlıkları bulunan isimler. Genoa’da ise Ferronetti, Vargas, Jorquera ve Anselmo’nun sakatlıkları devam ediyor…

13 Kasım 2012 Salı

İTALYA vs FRANSA Bahis Tahmini - MALDINI - Bahis ve iddaa Rehberi, Bahis Tahminleri, iddaa




İtalya’da Prandelli’nin milli takıma çağırdığı isimler şu şekilde:
Kaleciler: Gianluigi Buffon (Juventus), Morgan De Sanctis (Napoli), Salvatore Sirigu (Paris St. Germain), Emiliano Viviano (Fiorentina);
Defans: Davide Astori (Cagliari), Federico Balzaretti (Roma), Andrea Barzagli (Juventus), Leonardo Bonucci (Juventus), Giorgio Chiellini (Juventus), Domenico Criscito (Zenit St. Pietroburgo), Christian Maggio (Napoli), Davide Santon (Newcastle);
Orta Saha: Antonio Candreva (Lazio), Alessandro Diamanti (Bologna), Alessandro Florenzi (Roma), Emanuele Giaccherini (Juventus), Claudio Marchisio (Juventus), Riccardo Montolivo (Milan), Andrea Pirlo (Juventus), Marco Verratti (Paris St. Germain);
Forvetler: Mario Balotelli (Manchester City), Mattia Destro (Roma), Stephan El Shaarawy (Milan), Sebastian Giovinco (Juventus), Pablo Daniel Osvaldo (Roma).
Stephan El Shaarawy, Santon ve Florenzi kadroda ki yeni isimler olarak dikkat çekerken defans oyuncusu Astori Mart 2011’den sonra ilk kez milli takıma çağrıldı. Roma derbisinde Mauri’ye yumruk atan De Rossi, Prandelli tarafından şimdilik kadro dışı bırakıldı. Kampta sakatlanan Osvaldo kadrodan çıkartılırken yine sakatlığı nedeniyle kadrodan çıkartılan Criscito yerine ise Atalanta’dan Peluso kadroya dahil edildi.
Fransa’da ise Deschamps’ın milli kadroya dahil ettiği isimler:

Kaleci: Mickael Landreau (Lille), Hugo Lloris (Tottenham ), Steve Mandanda ( Marsilya)

Savunma: Gael Clichy (Manchester City), Mathieu Debuchy (Lille), Patrice Evra (Manchester United), Christophe Jallet (PSG), Laurent Koscielny (Arsenal), Adil Rami (Valencia), Mamadou Sakho (PSG), Mapou Yanga-Mbiwa (Montpellier)

Orta saha: Yohan Cabaye (Newcastle), Etienne Capoue (Toulouse), Yoann Gourcuff (Lyon), Maxime Gonalons (Lyon), Blaise Matuidi (PSG), Moussa Sissoko (Toulouse), Mathieu Valbuena (Marsilya)

Forvet: Olivier Giroud (Arsenal), Bafetimbi Gomis (Lyon), Jeremy Menez (PSG), Dimitri Payet (Lille), Franck Ribery (Bayern Münih)
Orta alanda sıkıntıları olan Fransa'da Lyon'da forma giyen Yoann Gourcuff yeniden  kadroya çağrıldı. Sakatlıkları bulunan Karim Benzema ve Hatem Ben Arfa gibi isimler ise kafileye alınmadı.
Karşılaşma öncesi Euro 2012 finalisti İtalya FIFA Dünya sıralamasında 5.sırada yer alırken Fransa 18.sırada yer alıyor. 2014 Dünya kupası elemeleri I Grubunda Fransa 7 puanla aynı puanlı İspanya’nın arkasında ikinci sırada yer alırken İtalya B Grubunda 10 puanla ilk sırada yer alıyor. Fransa son karşılaşmasında İspanya deplasmanında uzun zaman sonra etkili bir performans sergiledi ve 90.dakikada Giroud’un golüyle sahadan 1-1’lik eşitlik ile ayrıldı. Karşılaşmada Fransa’nın ofsayt gerekçesiyle verilmeyen bir golü ve İspanya adına da Fabregas’ın kullandığı ve kaleci Lloris’in kurtardığı bir penaltı pozisyonu da vardı. İtalya ise Danimarka karşısında Montolivo-Nocerino ve Balotelli’nin golleriyle 3-1 kazanmıştı.
Prandelli ve Deschamps yönetiminde ki iki ekipte yeniden yapılanma sürecinde. İtalya şimdilik bu değişime adapte olan taraf olsa da Fransa’nın da son İspanya karşılaşması doğru yolda olduklarını ispatlar nitelikteydi. İki ülke takımları arasında ki karşılaşmaların derbi havası da taşıyor olması nedeniyle hazırlık karşılaşması görüntüsünden uzak iki ekibinde ciddiyetle sahada olacağı bir karşılaşma bekliyorum. Tercihim iki ekibinde karşılıklı olarak en az birer gol bulması yönünde…
İtalya muhtemel kadro :  Buffon, Maggio, Chiellini, Barzagli, Balzaretti, Candreva, Pirlo, Marchisio, Montolivo, Balotelli, El Shaarawy.
Fransa muhtemel kadro: Lloris, Evra, Sakho, Koscielny, Debuchy, Matuidi, Gonalons, Gourcuff, Ribery, Giroud, Menez